hadi sen kendi adını söyle şimdi...

16 Aralık 2011 Cuma

Başka bir nedeni yok

dünyanın en iyi kafasını yaşatır sana
hiç geçmicekmiş bir sarhoşluğun içinde
kafandan aşağı buz gibi sular döker
paramparça olmuş ellerinin üstünde
sigaralar söner
bir kez daha rüyalardan uyanır
seni yakıp yıkıp ezip geçer...

sarhoşluktan yalpalayan adımlarını izler
ve en iyi anını beklermişcesine
ellerinin arasında kayıp gider
seni kar birikintilerinin üstüne iter
hapsolduğun rüyalarını bir bir ateşe verip
arkasına bakmadan ilerler ilerler i-ler-ler

biliyorya nasılda bağımlısı olmuşum bu sarhoşluğun
etrafı saçılsa her bir yana közün
rüzgarla savrulan toz tanelerin
gider döner dolaşır yine onu bulur

sonra susulur
hiçbirşey olmamış gibi
kesikler içindeki bedenini
dünyanın en güzel giysileriyle saklar
yine sarhoşluğa dalar , akar gidersin

seversin işte sadece
başka bi nedeni yok.

5 Aralık 2011 Pazartesi

Neden çok çabuk unutuyordum ben?
Çok olaya maruz kalınca kalmıyor
Kafada 5 gram akıl,şişede 1 yudum kalmıyor.
Sonra bana kızıyorsunuz küstah küstah
Ben sizleri severken sizler benden belki uzaklaşıyorsunuz
Belki şu an dinlediğim şarkının melodileri kadardım
Ama bu beni sevmemeniz için neden değildi
Siz hiç aynadaki suretlerinizi öptünüz mü?
Ben sizin yerinize öptüm hepinizi...
Sen aptaldın,ben senden aptal
Severken...
Ben erkektim,sen kadın
Severken...
Ben yalnızım,sen kim bilir nerede
Burada can verirken ben
İstanbul' a duyduğum sevgi gibiydi,nefret gibiydi İstanbul ağrısı
Acı çekercesine anlamaya çalışırdım dizelerini
Seni yaşamaya başladıkça anladım
Çoğu yüzü benzettim
O şapka,o gözlük,o yaşlılık...
Bana bu şiiri verdiğin için sana binlerce kez cennet diliyorum Attila...